LinkedInFacebookTwitterEmailGmailWhatsAppCopy Link

Kariyer yolculuğu bizler için başaktörünün kendimiz olduğumuz bir kendini inşa sürecidir. Bunun böyle olmadığını varsaydığımız takdirde geleceğimiz üzerinde kontrolümüzün olmadığı bir belirsizliğe dönüşeceği için anlamlı, ümitvar ve aydınlık olamaz. İnsan doğası itibariyle kontrol etmek, hükmetmek ve anlamak ister. Bu nedenle kariyer yolculuğundan söz ettiğimizde bu kavram zorunlu olarak bizim sorumluluğumuzu ve kontrolümüzü imlemektedir. Peki kariyer yolculuğu nedir ? Temelinde sahip olduğumuz tüm özelliklerin bileşiminin toplumsal işbölümü ve işleyiş içinde denk düştüğü yeri kariyerimiz olarak adlandırırız. Sahip olduğumuz özellikler doğuştan gelen özelliklerden, eğitim ve çevre yoluyla edindiğimiz özelliklere ve kendimize kendi irademizle kattığımız vasıflara kadar çeşitleneceği için kariyer çok bilinmeyenli ve çok değişkenli bir kavram olarak karşımıza çıkar.  Bu genişlik ve karmaşıklık çoğu kişiye kariyerin bir şans ve kontrol dışı bir başa geliş olduğunu düşündürür. Böyle düşünmek kişisel sorumluluk hissini azalttığı için enerji ve mücadele duygusu geriledikçe tercih edilebilir olacaktır. Ancak bu illüzyon gerçekte hayat gemimizin tek kaptanı olan bizler için sorumluluğu azaltmaz.   

Kariyerimiz nihai olarak toplumsal işbölümünde konumumuzu daha önemli ve daha saygın bir noktaya doğru değiştirecek kişisel seçimlerimizden ve çabalarımızdan oluşur.

  Bu çabaların ana sermayesi zamandır. Çevremizdeki tüm diğer bireylerle eşit olarak paylaştığımız zamanı nasıl değerlendirdiğimiz uzun dönemde kariyerimizi şekillendiren ana değişken olur. İnsanlar zamanlarının büyük çoğunluğunu hayatlarını idame ettirdikleri işlere harcarlar. İşçi de olsanız, patron da olsanız varlığınızı sürdürmek için zamanınızın büyük çoğunluğunu ayırdığınız bir geçim aktiviteniz vardır. Bunun dışında herkes aile ve sosyal yaşamı için, temel ihtiyaçları için bir miktar zaman daha ayırmak zorundadır. Bunlar dışında kalan ve büyük ölçüde bizim nasıl kullanacağınıza yani bizim inisiyatifinize kalan zaman geleceğimizi şekillendirecek biricik sermaye olarak bize kalır. Eğer bu zamanı kendimizi zenginleştirecek aktiviteler yerine , kendimizi tekrar edecek ve olumlayacak aktivitelere harcarsak mevcut durumumuzu sürdürmek dışında bir faydası olmayacaktır. Eğer bu zamanı kendimizi zenginleştirmek yerine enerjimizi düşürücü bir takım kötü ve gereksiz aktivitelere harcarsak uzun dönemde mevcut durumumuzun da kötüleşeceği aşikardır. Ancak bu zamanı kendimizi geliştirmeye, konfor alanımızın dışına çıkmaya, bilmediğimizi öğrenmeye, yapmadığımız yapmaya , nerede olmayı hedefliyorsak o konuma gelmek için ihtiyacımız olan özellikleri edinmeye harcarsak  bu uzun vadede bizi daha güçlü, daha donanımlı biri haline getirecek ve toplumsal işbölümündeki yerimizi yukarıya doğru değiştirecektir.

Gün 24 saatle sınırlı bir sermayedir. Bu süre içinde gelişimimiz için ayırabileceğimiz zaman sınırlıdır. Bu durumda kariyer hedefi olanların gelişimi dönemsel bir çaba değil yaşamsal bir tavır ve politika haline getirmeleri, gelişim çabasını sürekli olacak biçimde yaşam rutinlerinin bir parçası haline getirmeleri zorunludur.

Ortalama bir çalışan haftalık zamanını yukarıdaki şekilde kullanmaktadır.

Eğitim hayatınız bittiği ve profesyonel hayata girdiğinizde, bir de ailevi sorumluluklara sahipseniz artık yaşamınızın büyük dilimlerini kendinizi geliştirme ve dönüştürmeye ayıramazsınız. Bunun yerine her gün küçük adımlar ve küçük kazanımlarla gününüzü kazanacak (conquering the day) ve onu geleceğinizi inşa ederken kullanacağınız bir yapı taşına dönüştürebileceksiniz. Aksi halde kendinizi tekrar edecek ve enerji, sağlık gibi yaşlanmayla birlikte azalan kaynaklarınız nedeniyle gerileyeceksiniz.

Temel ve sosyal ihtiyaçlara ayırdığımız zaman bizim konfor alanımızı oluşturur. Gelişim ancak bu alanlardan boş zaman lehine fedakarlık ederek kendimize yeni bir zaman sermayesi yaratmakla mümkündür.

Her gün küçük gelişim adımları yoluyla kendini inşa etmek bu hayattaki en sağlam ve gerçek kariyer çabasıdır.

Boş zamanınızda yapacağınız gelişim içermeyen faaliyetler kişisel ve profesyonel olarak konumunuzu değiştirmenize yardımcı olmaz.

Ancak aylaklık edeceğiniz ya da daha iyi bir tabirle dinleneceğiniz zamanı bir gelişim çabasına dönüştürmek konfor alanından biraz ödün vermeyi gerektirir ve gerçekten zordur. Bunun için öz disiplin ve kişisel vizyon şarttır. Modunuzu ve zamanınızı yönetebilecek kadar irade ve disiplin ve istediğiniz hedefi sürekli gözünüzün önünde tutmanızı sağlayacak olan kişisel vizyon kendini inşa sürecinin vazgeçilmezleridir. Sonuç olarak kariyer yolculuğumuzun tek aktörü bizleriz.

Boş zamanınızı sağlığınızı ve enerjinizi azaltacak aktivitelerle doldurursanız bu yaşam kalitenizi ve kariyerinizi negatif olarak etkileyecektir.

Uzun dönemli olarak hedeflerimize ulaşmak imkanına sahibiz ancak bunun için sürekli bir gelişim mentalitesini hayatımızın bir parçası haline getirmemiz ve bunun için kişisel konfor alanımızın dışına çıkabilmemiz şart.

Boş zamanlarınızda kendinizi geliştirmek için giriştiğiniz faaliyetler yaşam kalitenizi ve kariyerinizi pozitif olarak etkileyecektir.