İşverenlerin en büyük mevzusu çalışanla çalışmayanı ayırabilmek olmuştur. İşler büyüdükçe bu durum zorlaşır. Bir şirkette yetenekli ve niteliklileri elde tutmanın ilk prensibi onların çabalarını ödüllendirmek diğerlerinden farklılaştırmaktır.

Çalışanla çalışmayanı ayırmak için yüzlerce değerlendirme sistemi yapılmış, uygulanmış ve çöpe atılmıştır. Kolay gibi görünen bu değerlendirme birçok işletmenin zayıf karnını oluşturur. Birçok işletme çalışanı ödüllendireyim derken şirketi cadı kazanına çevirmiş, türlü adaletsizliklere sebep olarak çalışanlarını küstürmüştür.

Çalışanla çalışmayanı ayırmak için öncelikle iş nedir onu tanımlamakla işe başlamak lazım.  İş dediğimiz süreç verim, iletişim, gelişim ve güvenden oluşan bir yapıdır. Bir çalışanın başarılı olması bu dört unsurda eksiksiz olması demektir. Başarılı çalışan görev tanımındakileri yapar, ast, üst ve eşitleriyle iyi iletişim kurar, öğrenmeye ve gelişmeye devam eder ve işverenin kendine güvenine layık hareket eder.

İşletmenin somut çıktıları yani finansal sonuçlar bu özelliklere sahip çalışanlarının sinerjisinin bir sonucudur. Bir işletme sadece çalışan verimine bakarak çalışanla çalışmayanı ayırmaya kalkarsa yanılır. Çünkü iş verimden ibaret değildir.  İş bir süreçtir, çıktılar sonuçtur. Sonuca odaklanınca süreç ıskalanır ve hata yapılır.

İşletmeler başarılı çalışanlarını çok boyutlu değerlendirmek zorundalar. Bunun için onları iş ve performans bilinci konusunda bilgilendirmeliler. İş hayatı takım oyunudur. Birinin işini iyi yapması diğerlerinin de iyi yapmasına bağlıdır. O nedenle çalışanla çalışmayanı ayırmak hassas bir konudur. Başarılıyı ödüllendirmeye çalışırken onun başarmasını sağlayan kişileri ıskaladığınızda sinerji dağılır.

Bu nedenle birçok kurum performansı ödüllendirmemeyi tercih edebilir. Ya da genel ödüllendirme yoluna gider.  Bunun sakıncası da sivri ve yetenekli profilleri kaybetmeye neden olmasıdır. Kurumlar basit de olsa kendi içlerinde başarıyı tanımlamalı ve onu ödüllendirmelidir ama bunu yaparken işletmenin bütününü ve iş süreçlerinin tamamını kendi şirket kültür ve değerlerine göre ele almalıdır.

Çalışanla çalışmayanı ayırmanın en hassas noktalarından biri de geri bildirim vermektir. Yani başarılıya da başarısıza da bu uygun bir dille bildirilmeli ve farkındalığı sağlanmalıdır. Bizim insanımız  geri bildirimi sevmez. Ya geri bildirim veremez ya da çok sert bir dille verir. Çalışanla çalışmayanı ayıracak kişi bir şirketin her seviyedeki yöneticileri olduğuna göre yöneticileri çok iyi eğitmek ve bu konuları öğretmekle işe başlamalıyız.

www.arthaconsult.com