Organizasyonların gösterdiği bazı semptomlar  onların kültürel bir hastalıklılık içinde olduklarını gösterir.  Böyle bir durumda kurumda sağlıklı insan ilişkilerinden söz edilemez ve verimlilik tehdit altında demektir. İnsanlar çalışmayı bırakıp günü kurtaracak politikalar üretmeye koşullanırlar.  Kathleen Kelly Reardon o  özellikleri şöyle sıralıyor :

Kendinden üst pozisyonlarda bulunanlara dalkavukluk,kendinden daha düşük pozisyonlarda bulunanlara aşağılayıcı muamele ile birleşiyorsa ,bu tip davranışlar organizasyonel bir hastalığın belirtisidir. Dalkavukluk kimseyi arzu ettiği yere götürmez ancak kendi becerileriyle bir yere gelemeyeceğini düşünen kişiler ve tutunma gayretinde olan çalışanlar tarafından tercih edilir. Bu davranışın artması terfi ve performans değerlendirmenin o firmada ya olmadığının ya da objektifliğini kaybettiğinin kanıtıdır.

Kültürel dejenerasyonun bir diğer göstergesi ise enformasyon masajıdır. Kimse kimseyi rahatsız edecek bir şey söylemek istemez. Toplantılarda herkes hoşa gidecek şeyler söyleme, dişe dokunmayacak şeyler söyleme ya da hiçbir şey söylememe peşindedir. Çalışanlar problemleri hakkında direk konuşmak yerine imalı konuşmaları seçiyor ya da arkadan dolanmayı tercih ediyorlarsa hastalık kökleşmiş ve bünyeyi esir almayı bekliyordur.

Organizasyonda çalışanlar sürekli birbirlerinin aleyhine negatif mesajlar üretiyorlar, dedikodu önemli bir silaha dönüşmüş ve çalışanlar birbirlerini bu yolla arkadan vurarak kariyer, çalışma ve başarı şanslarını engellemeyi hedefliyorlarsa organizasyon hastalıklı bir organizasyondur.

Bazı yapılar tepe noktadaki kişilerce zehirlenir. Organizasyonda bu kişiler dışında kimse değerli olarak görülmüyor ve herkes harcanabilir görünüyor ve öyle de hissediyorsa hayatta kalmanın tek yolu tepe noktadakilere yaltaklanma yarışına girmek olmaktadır. Kişilerin kurumsal katkılarının ölçülmediği ve önemsenmediği yapılarda sık düşülen bir durumdur. Sağlıklı ve başarılı bireyler yapıyı terk eder, kalanlar ise hayatta kalmak için bu yolu tercih eder.

Bir kurumda birileri kariyerlerini sağ gösterip sol vurarak, diğer çalışanları yanlışa sevk edip onların başarısız görünmelerinden istifade edip yükselerek yapıyorlarsa orada sorun var demektir. Takım ruhunu bırakın takım düşüncesinin bile mevcut olmadığı bir yapı içindeyiz demektir ve kişilerin bilgi ve tecrübeleri kurum yararına kullanılmadan çatışmalar içinde heba olur. Bazı organizasyonlarda bu kasıtlı olarak yanlış yönlendirme bölümler arasında olur. Kısa dönemde bölümlerin başarılı görünmesi için kurumsal başarı kurban edilir.

Bir kurum bu emareleri göstermeye başlamışsa başarı risk altında demektir. İçerdeki sağlıksız çatışma dışarıdaki rekabet gücünü düşürür ve işyerini çalışılabilir cazip bir yer olmaktan uzaklaştırabilir.

KAYNAKÇA

Reardon,K.,K., 2001,The Secret Handshake, Mastering the Politics of the Business Inner Circle,Doubleday,Newyork