Politik zeka, biraz da siyasal kültürümüzün etkisi ile günlük jargonumuzda yalancılıkla, kurnazlığın fırsatçılıkla buluştuğu şekilde kullanıla geldiğinden bizim için çok sevimli bir özellik değildir.

Gerçekte politik zeka fırsatlar ve tehditlerle çevrili olan bir sistem aktörünün , kendi zayıf ve güçlü yanlarının bilincinde olarak, diğer sistem aktörlerinin sahip olduğu zayıf ve güçlü yanlardan yani kaynaklarından kendi hedefleri doğrultusunda istifade edebilme becerisini ifade eden bir özelliktir.

İnsanların bir araya geldiği herhangi bir organizasyonda her aktörün :

·        Zayıf yanları

·        Güçlü yanları

·        Kendisine yönelen tehditler

·        Yararlanabileceği fırsatlar söz konusudur.

İnsanların büyük kısmı kendileri için bile bu SWOT analizini doğru yapmaktan acizdir. Çok az insan kendi zayıf ve güçlü yanlarının gerçek bir objektiflikle farkıdayken, çok az insan kendisine yönelen orta ve uzak vadedeki tehditleri görebilmekte, sadece çok azı çevresine rutin akışın dışına çıkarak potansiyel fırsatları görme amacıyla bakabilmektedir.

Buna karşın bazı insanlar kendi zayıf ve güçlü yanlarını daha objektif değerlendirmekte, çevrelerindeki daha uzak ve yakın tehdit ve fırsatları değerlendirebilmektedir.

İnsanların bir kısmını türdeşlerine göre bu konuda bir adım daha ileriye götüren özellikler zeka ve bilgidir. Zeka ve bilgiyi işleme hızımız ve potansiyelimizle ilgiliyken, bilgi çevremize ve kendimize dair verileri değerlendirmemize, anlamlandırmamıza ve yorumlamamıza olanak sağlar. Bu anlamda IQ’su yüksek, çevrelerindeki kişilere göre daha eğitimli bireylerin potansiyel olarak daha geniş bir enerji ( kaynak) alanını kontrol edebileceklerini varsayabiliriz.

Politik zeka ya sahip olan çok az insanın ise kendilerini objektif değerlendirmek, çevrelerindeki fırsat ve tehditlerin farkında olmak dışında diğer insanlardan farklı olarak, diğer insanların sahip oldukları güçleri, zayıflıkları, fırsat ve tehditleri kendi kaynaklarını arttırmak için bir kaynak olarak kullanma becerileri vardır.

Bu özellik kişinin kendinden daha uzağa bakabilmesini, kişisel hesaplarını, tepkilerini, duygusal reaksiyonlarını kontrol edebilmesini gerektiren bir takım beceriler gerektirir. En saf ve kaliteli haliyle politik zekayı bu şekilde tarif edebiliriz.

Organizasyonlarda insan yönetim sorumluluğu verilen kişilerin yönettikleri kişilerin güçlü ve zayıf yanlarından, vadettikleri fırsatlardan ve tehditlerden kendi organizasyonları ve kurumları yararına optimum olarak yararlanmaları beklentisine sahibizdir. Ancak kendilerinde politik zeka bulunmayan yöneticiler, kurum için birer değer ve fırsat niteliğinde insan kaynağı bileşiminin vadettiği imkanları politik zekaya sahip olmadıkları için heba ederler.

Bununla da kalmayıp sahip oldukları kaynakları, kendi kaynakları ve kurumun kaynaklarını arttırmak için ustaca çoğaltmak yerine, diğer politik aktörlerle kıran kırana bir mücadeleye girerek çarçur ederler.

Açıklayıcı bir örnekle konuyu ele alalım :

Parlak bir çalışan olan A çabuk sinirlenmesinden kaynaklanan zayıf yönünün farkında, ancak çok uzun süre odaklanarak kesintisiz çalışabilme becerisi olarak güçlü yönünün de ayırdındadır. A’nın beraber çalıştığı ofiste dışa dönük, kavga etmekten çekinmeyen diğer öne çıkan çalışan olan B’nin varlığı kendisi için bir tehdittir. Ama detaylı ve tiziz çalışmalardan hoşlanan A’nın oturaklı müdürü C’nin varlığı ve kendisine duyduğu yakınlık ise onun için bir fırsattır.

A bu durumda :

  • B ile çatışmaktan kaçınmaya çalışacak
  • Zayıf yönü olan sinirliliğini azaltmak için spor yapacak, psikoloji kitapları okuyacak, stres seviyesini düşük tutmaya çalışacak
  • Müdürü C ile daha yakın ilişkiler kurmak için güçlü yanlarını kullanacak ve ofis içinde nüfuzunu arttırmaya çalışacaktır.

A’nın müdürü olan C, gelecek vadeden genç bir yöneticidir. Bölümünde uç özelliklere sahip A ve B gibi iki çalışanının yanı sıra birkaç da vasat çalışanı mevcuttur. Şirket içinde çok güçlü bir konumda olmayan C, organizasyon içinde kural ve işleyişi tam oturmamış yeni bir bölümü yönetmektedir ve üst yönetimin gözleri üzerindedir.Yönetim aynı zamanda C den detaylı ve titiz raporlamalar beklemektedir ve bu raporlamalardaki başarısı onun şirket içindeki geleceğini belirleyecektir.

Politik zekası güçlü olan C , A ve B gibi farklı özelliklere sahip olan çalışanlardan kendisine yakın bulduğu A’ yı desteklemek ve B’yi dışlamak, ya da bu iki çalışanın birbirini yemesini izlemek yerine, dışa dönük ve mücadeleci B’nin enerjisini,ondan kişisel olarak çok hoşlanmasa da bölümünün organizasyon içinde kabullenilmesi ve yer edinmesi için kullanır. Buna karşın detaylı ve uzun soluklu çalışma becerisi olan A’yı da yönetimin kendisinden istediği raporlamaları hazırlamak için yönlendirir. Bu iki çalışanın enerjileriyle iki alanda sürüklenen bölümdeki vasat çalışanlarda bu itkiyle hızlanırlar. Kimi zaman B’nin özel yaşamından ve tavırlarından rahatsızda olsa, müdür C, tepkilerini frenlemeyi bilir ve bu çalışanların sahip oldukları zayıflıklar ve güçleri bölümü ve kurumu için bir kaynağa çevirmeyi becerir.

Eğer C’nin politik zekası güçlü olmasaydı,

  • A ve B nin bölümde karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz olacak
  • Muhtemelen B bölümden ayrılmak zorunda kalacak
  • A verimli ve dingin bir çalışma ortamı bulamadığından verimi düşecek
  • Diğer çalışanlar A ve B etrafında gruplaşacaklar ve bölüm yönetilmez hale gelecek
  • Yönetimin yakından izlediği C’nin bölümü yönetemediği üst yönetim tarafından düşünülecek
  • Departmanı şirket içinde daha da güç kaybedecek ve nüfuzu azalacak
  • Kendisinden beklenen raporlamaları düzenli ve titiz yapamadığı için C’nin kariyeri beklediği gibi iyi gitmeyecektir.

Bir örnek olarak verdiğimiz bu küçük senaryo, politik zekanın çok değişkenli sosyal ilişkilerde oyunu nasıl değiştirebildiğini örnekler. Büyük organizasyonlar ve gerçek sosyal ortamlar bu verdiğimiz örnekten kat be kat daha fazla karmaşık ilişki ağlarına sahiptir. Özellikle yönetim kademelerinde yükseldikçe politik zeka önü alınamaz bir farklılık olarak kendisini ortaya koyacaktır.